Göğsü kınalı serçe kuşu vardır, ufacık... Gök gürleyince yere yatar da ayaklarını havaya kaldırırmış.
"Neden yapıyorsun böyle?" diye sormuşlar.
"Bu kadar mahlukat var yerde. Olur da gök yıkılıverirse, dayak olmak için ayaklarımı kaldırıyorum," demiş.
Böyle dermiş, bir yandan da titrermiş gök gürlerken.
"Korkumdan, dermiş, kırk kantar yağım eriyor."
"Be, demişler, senin kendin yoksun beş dirhem, nerden oluyor da kırk kantar yağın eriyor?"
"A! Alemin kendine göre dirhemi, kantarı var, demiş serçecik. Siz ne anlarsınız?"
pertev naili boratav | az gittik uz gittik | imge kitabevi, 2006 s.48
2 yorum:
Çok güzelmiş bu.
Serçeciği görünce pertev naili boratav' ın derlediği masal ve tekerlemeleri hatırladım. Anadolu'nun bu zenginliğine hayran kalıyorum her zaman. Siz de rastladınız mı bilmiyorum ama eminim çok keyif alırdınız . Bunları çizmek isterdim çocuklar da tanır , devam eder anlatılmaya belki.
Yorum Gönder