Celis-i halvetim, vârım, harîm-i mâh-ı tabânım
Enîsim, mahremim, vârım, güzeller şâhı sultânım
Hayâtım, hâsılım, ömrüm, şârab-ı kevserim, adnim
Bahârım, behcetim, rüzum, nigârım, vird-i handânım
Nejatım, işretim, bezmim, çerâğım, neyyirim, şem'im
Turunc ü nâr ü nârencim, benim şeb-i şebistânım
Nebâtım, sükkerim, gencim, cihân içinde bî-rencim
Azizim, Yüsufum, vârım, gönül Mısrındaki hânım
Stanbûlum, Karamânım, diyar-ı mülket-i Rûmum
Bedehşanım ve Kıpçağım ve Bağdadım, Horasânım
Saçı mârım, kaşı yâyım, gözü pür-fitne bimârım
Ölürsem boynuna kanım, meded hey nâ-müselmânım
Kapında çün ki meddâhım, seni medhederim dâim
Yürek pür-gam, gözüm pür-nem, Muhibbiyim, hoş hâlim
Muhibbi (Kanuni Sultan Süleyman)
1 yorum:
fitne divan şiirinde ayartma, karışıklıklar çıkartma demek. sevgili; yüzü, yanağı, zülüfleri, gözleri, ayva tüyleri, kaşları, gamzesi, bakışları, yürüyüşü vs ile fitne çıkartırmış da aşığı ancak kıyamet günüyle kıyaslanabilecek bir karmaşanın ortasına atarmış.
sevgilinin pür-fitne olmasının yanısıra 'bimâr'olduğunu da unutmayalım: bimâr hasta demek. ama sevgilinin baygın bakışları için kullanılırmış divan edebiyatında bu kelime daha çok.
Yorum Gönder