"ben milliyetçi falan diilim," dediğinde "o zaman vatan hainisin!" diye yaftalanıverdiğin bir memleketin insanlarıyız. aşağıda tan gazetesi'nde yayınlanan bir yazısında sabahattin ali, kendilerine milliyetçi deyip maça süper bir avantajla başlayan dolandırıcılara karşı karşı bir şeyler yazabilmek için önce bu milliyetçilik zırhının üstesinden gelmeye çalışırken görülüyor.
Bizim basında manası en çok tahrif edilen kelimelerden biri de "milliyetçi"dir. Senelerden beri bu zavallı kelime, vücut bulduğu sırada hayalinden bile geçmeyen öyle garip yerlerde kullanıldı, o kadar ağır hakaretlere uğradı ki, artık neye delalet ettiğini kendisi bile unuttu. Bunun için, her çekilen yere sürükleniyor, her gizli maksada oyuncak olabiliyor.
Milletinin içtimai seviyesinin yükselmesine engel olmak için demagojiden cinayete kadar her vasıtaya başvuranlara "milliyetçi" dediler. Hak edilmemiş rahatlarını, çalınmış servetlerini muhafaza için yabancı emellere hizmet edenlere "milliyetçi" dediler, yurduna saldıran düşmanla işbirliği edenlere, düşman hesabına kendi milletini kurşuna dizdiren Iere, milletin kurtuluş hamlesine ön ayak olabileceklerin kökünü kazımak için kendi yüksek mekteplerini kapatıp talebe sini toplama kamplarına yahut mecburi iş yerlerine gönderen lere "milliyetçi" dediler; hülasa; insanlık namına mukaddes ne varsa hepsini keyifleri ve menfaatleri uğruna çiğneyenlere "milliyetçi" dediler.
Halbuki bu kelime, hiç de bu hakaretlere layık değildir. Milliyetçilik, mesut ve ahenkli bir insan cemiyetinin kurtulması için gereken yapı taşlarından biri belki en kıymetlisidir.
Ama hangi milliyetçilik. Bizim anladığımıza göre, milliyetçilik şudur:
1- Mensup olduğu milletin, dünyanın en mesut, en müreffeh, hayat ve kültür seviyesi, en yüksek topluluğu haline gelmesi için, yorulmak bilmez bir gayret ve tükenmez bir feragatle, her şeye rağmen çalışmak.
2- Millette mevcut bütün iyi, ileri, insanlığın yükselmesine yarayacak vasıfları meydana çıkarıp, bunları geliştirmek; buna mukabil her millette bulunduğu şüphe götürmeyen geri, sakat tarafları, ilerlemeye engel olan kusurları bularak, bunlara karşı insafsız bir mücadele açmak.
3- İlim gibi, güzel sanatlar gibi kültür varlıklarını, yalnız muayyen bazı sınıfların veya zümrelerin istifade edebildikleri birer lüks olmaktan kurtarıp, bütün milletin malı haline getirmek (ki bunun yapılabilmesi için birinci maddede söylediğimiz refahın mevcut olması ilk şarttır.)
4- Milletin mukadderatına ait meseleleri milletle irtibatlarını kaybetmiş zümrelerin bilgisiz, alakasız ellerinde oyuncak olmaktan kurtarıp, doğrudan doğruya bir milletin kendisine teslim etmek.
Halbuki, milletin elinde hiçbir hak bırakmayan, halkı küçük bir zümre tarafından idare edilmeye muhtaç farzeden "otoriter" rejimler, maksatlarını maskelemek için milliyetçi kelimesini kabullendiler. Bizim basının "totaliter'' muharrirleri de onlara ayak uydurdular. Böylece, yirmi sene kadar evvel Beyaz Ruslar la birlikte yurdumuza gelen burada "totaliter" Japonların yardımı ile Turan cemiyeti kuran sayın "politikacı" Muharrem Feyzi Togay, Tasviri Efkâr'daki fıkrasında "Hava Harbi ve İspanya" gibi masum bir serlevha altında faaliyetini yürütmeye çalışıyor. Kelimelere zorla mefhum değiştirterek İspanya Faşistlerini övüyor, hatta daha da ileri giderek meseli şunları yazıyor:
"Komünist memurları Vichy hükümeti ile münasebette bulundukları iddiasıyla birçok milliyetçi Fransız memurunu tevkif etmişlerdir."
Burada Bay Togay'ın milliyetçi Fransız memuru diye adlandırdığı kimseler, istilicılara yardım ve hizmet eden, Fransa'daki vatanseverlerin mukavemet hareketini baltalamak için işgal kuvvetleriyle işbirliği yapan, millettaşlarını idam edilmek üzere düşmana teslim eden vatanhainleridir.
Berikiler ise, canlarını istihkar ederek müstevliye karşı silaha sarılan, her türlü mahrumiyet ve tehlike içinde Fransa'nın kurtuluşuna çalışan, köprüleri uçuran, bisikletle Alman karargahlarına baskın yapan vatanseverlerdir.
Şunu hatırlatmak isteriz ki Herr Göbbels hakikatleri değiştirmek hususunda, Sayın Muharrem Feyzi Togay'ın gösterdiği cesareti gösteremiyor.
Tan, 11 Şubat 1944
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder