Osmanlı Tasvir Sanatları - Kadınlar ve Erkekler Galerisi*

15 Mar 2018



Tıpkı Günlük Yaşam Sahneleri bölümünde söylediğimiz gibi, tek tek kadın erkek figürleri ve bunların ilişkilerini gösteren minyatürler 17. yüzyılda yapılmaya başlanmıştır. Sayısı giderek artan minyatürleri albümlerde buluyoruz. Bunlar ayrıca çağın modasını da yansıtmaktadır. Bunlarda biraz da kalıplaşmış duruşlar vardır.

İşte aralarında en çok görülenler: Çiçek koklayan erkek, bir elinde karanfil, öteki elinde mendil tutan kadın, bir eli belinde, öteki eliyle kuşağını tutan kadın, yelpaze ve gül tutan kadın; erkekler de çiçeği ya ellerinde tutar ya da koklarlar; elinde kitap tutan kadın; erkek ise ya elinde kitap tutar ya da tuttuğu kitabı ayakta okur; kimi de bir elinde kitap öteki elinde ya mendil ya da yelpaze tutar.
Kimi kitabı göğsüne bastırarak tutar. Yarım giyimli erkekler de vardır, bunlar daha çok dervişlerdir.
Ancak konuya ilgi 18. yüzyılda büyümüştür. Bu konuda iki ustaya, Levnî ile Buharî'ye geçmeden önce, şair Fazıl bin Tahir Enderunî'nin yazdığı Hûbânnâme ile Zenânnâme adlı kitapların birincisi dünya erkeklerine, İkincisi dünya kadınlarına ayrılmıştır, ikisinin minyatürlü yazması vardır. Zenânnâme'nin ise bir minyatürlü nüshası daha vardır. Bu albüme aldığımız İstanbullu kadını gösteriyor. Ayrıca her iki yazmadan, İspanyol kadını ile erkeğini ve İngiliz kadını ile erkeğini aldık.

Levnî, çağının eğilimine uyarak genç kadın ve erkeğe ayrı bir önem vermiştir. Buraya alınan onun imzasını taşıyan çok sayıda genç kadın ve erkek minyatüründe bedenin duruşu, kumaşın kıvrımları, saydam tüllerin yapılışındaki ustalık, takılar, ellerindeki çiçek, nesnelerin, takıların ayrıntılarıyla bakılmaya doyum olmayacak şiirsel minyatürlerdir. Burada alt alta koyduğumuz, yatan kadınla yatan erkek minyatürlerinin ayrı bir çekiciliği vardır. Erkek yattığı yerde elinde şarap sürahisi vardır, içkinin etkisiyle gözleri kapalıdır. Aynı sayfadaki uyuyan kadın minyatürü Levnî'nin birçok kadın minyatüründe olduğu gibi göğüslerinin üst kesimi görünmektedir. Tam bir rahatlık içindedir.

Levnî'nin kadın ve erkeklerinin duruşları da ilginçtir. Bunların başyapıt olarak benimsenecek olanları arasında testi taşıyan kadının duruşu, saçını toplayan, diz çökmüş kadın resmindeki zenginlik. Acem de Meşhur Perendebâz'ın hırkasını çıkarırkenki portresi, Acem çengi, ünlü Türk çengisi ve dört cariyenin oluşturduğu saz takımı. Ellerinde tuttukları bakımından Levnî çok zengindir: Karanfilli ve mendilli kadın, bir elinde gül tutan öteki elindeki iki karanfili hotozuna yerleştiren kadın, lale koklayan erkek, bahar açmış bir ağacın altında oturmuş bir genç sarığını çözmekte, ağacın üzerinde de üç ayrı türden altı kuş gözükmektedir. Sokak kılığındaki bir kadın, eteği yere sürünmesin diye iki eliyle kaldırıyor; bunlarla birlikte iki de doğancı vardır. Bunlardan birinin yanında bir zağar vardır, doğancılar elleri incinmesin diye doğanı eldivenli elleriyle tutarlar.

17. yüzyılda başlayan çarşı ressamlığında, tek kadın ve erkek portreleri minyatüre göre daha çoktur. Genelde bu resimlerde, kimliği belirlenmemiş kişiler görülür. Tek tük resimlerde bunların gerçek kişiler olarak kimlikleri belirtilmiştir. Örneğin, bir 17. yüzyıl çarşı albümünde bazı resimlerdeki kişilerin adları verilmiştir.  Bir resim de 1651 'de sadrazam olmuş Gürcü Mehmed Paşa’nın gençlik resmidir. Bir kadının resminde kadının adı Nigâr olarak gösterilmiştir. Bir mevlevî dervişinin adı İsmail Efendi'dir; bir afyon tiryakisinin resminin altında adı Hüdhüd Dede olarak gösterilmiştir. Yaklaşık 1600 yılından bir minyatür albümünde şu adlar verilmiştir: Bir elinde yelpaze öteki elinde portakal tutan kadının adı Raziye'dir; gene bir elinde yelpaze ötekinde elma tutan bir kadının adı Mihrimâh'tır; yüksek nalınlar giymiş, yelpazeli kadının adı Zemâne'dir; iki minyatürde iki Mevlevî minyatüründen birinin adı Ömer, ötekinin adı Süleyman'dır. Aynı albümden buraya aldığımız padişahın solaklarından birinin adı Muhammed Solak'tır. Levnî’nin de kadın ve erkek minyatürlerinden kiminde, bunların gerçek kişiler olduğu adları ile belirtilmiştir. Bir elinde kahve fincanı tutan, ötekinde kahve örtüsü bulunan minyatürde, Sultan Osman'ın hizmetkârı Cafer Bey' olarak gösterilmiştir. Bir peyk minyatürün üstünde, "Peyklerden Halil İbni Üveys Ağa" yazmaktadır. Kuşağının önünden bir hançer, arkadan kabzası gözüken bir başka hançerli, sağ elinin işaret parmağı ile bir yönü gösteren, sağ elinde ince uzun bir  değnek taşıyan genç Tahmes'in (?) yeniçerilerinden İbn-i Turâb'tır; doğa içinde yere oturmuş bir elinde şarap dolu kâsesi, öteki elinde şarap sürahisi bulunan kişinin adı Tahmes'in (?) sevgilisi Sahî Orhan'dır. Elinde tuttuğu sürahi ile kâsenin İznik işi olduğu anlaşılıyor. Sol elindeki gülü koklayan genç adamın Bursalı Yusûf Bey olduğunu öğreniyoruz. Bir elinde teşbih, ötekinde karanfil tutan genç adamın adı, Bursa Tazelerinden Mehmed Şah'tır. Elinde bahar çiçekleri tutan feraceli, yaşmaklı kadının adı "Menekşe Tûti" diye gösterilmiştir. Acem çengisinin adı "Mâverdî Kolbaşı" olarak gösterilmiştir. Bir elinde lale tutan genç adamın adı "Acem Dürşâz Beg"dir. Bir elindeki karanfili koklayan tombul kadının adı "Dâder Banû"dur. Bir elinde şarap sürahisi, öteki elinde kınından çıkarılmış kama tutan gencin adı "Dâder Banû'nun âşıkı Tayyar Civân"dır. Böyle bir elinde şarap şişesi, ötekinde kama taşıyan resimlere çarşı albümlerinde de rastlanır. Ancak bunlar sarhoş diye adlandırılır. Aynı kişi Karagöz figürlerinde de vardır; adı "Matiz"dir.

Elinde lale tutan genç adamın adı "Acem Şâhı Hazinedârı Kıymetli Civân"dır. Biraz öne eğilmiş, hırkasını çıkaran genç kadının lâkabı "Acemde Perendebâz Kız"dır.Tıpkı buraya aldığımız Hûbânnâme ile Zenânnâme'den İngiliz kadını-İngiliz erkeği ile İspanyol kadını-İspanyol erkeği gibi AvrupalI kadın ve Avrupalı erkeğin minyatürlerini yapmıştır. Levnî, bunları "Nemçe Frengi" diye adlandırıyor. Böylece bunların AvusturyalI olduğu anlaşılıyor. Kadının elinde yelpaze, erkek, başı peruklu, şapkasını koltuğunun altına sıkıştırmıştır; bir elinde de bastonuyla tam bir 18. yüzyıl Avrupa erkeğidir.

18. yüzyılın ilk yarısının bir ustası da Abdullah Buharî'dir. Onun yirmi iki erkek ve kadın minyatüründen oluşan bir albümü vardır. Başka bir albümde de iki kadın minyatürü vardır. Ayrıca üç tek yaprak üzerine üç minyatürü vardır. Buharî'nin bir de iki kadın minyatürü bulunmaktadır. 17. yüzyılın başından bir albümde buraya aldığımız yan yana iki kadın minyatürü daha vardır. Burada iki kadın ellerinde birer gül tutarlar, yüzün çizimi, giysileri alışılagelenden farklıdır.

Dans eden, çalgı çalan, şarkı söyleyen sanatçı cariyelerin resimleri çarşı ressamlarının albümlerinde ne kadar bolsa, minyatürlerde de o kadar azdır. Levnî'nin çengisi zurna, musikar, daire, tanburdan oluşan cariyelerin saz takımı, bir de Buharî'nin keman ve saz çalan cariye minyatürleri vardır.

Kadın konusunda çıplaklığa da yer verilmiştir. Bunlardan bir albümde [tsm, B408] kadının tülle örtünmüş olmasına karşın, tül saydam olduğu için yine de çıplaklığını örtmemektedir. Bir başka albümde ise baharlı bir ağaca yaslanmış, bir elinde nar tutan, ayak bileklerine halhal takmış çıplak bir kadın bu konuda buraya aldığımız iki örnektir.

Gene buraya, sevişen çiftleri gösteren dört minyatür aldık. Bunlardan üçü birbirini kucaklamış üç sevişen çift [tsm, dördüncüsü ise erotik bir sevişme sahnesidir.
Kadını hamamda yıkanırken gösteren minyatürler vardır. Bunlardan birincisi Abdullah Buharî'nin kurna başında yıkanan kadın minyatürüdür. İkincisi ilginçtir; İstanbul'da Ermeni Manas ailesinden birçok sanatçı yetişmiştir; müzisyenler, tiyatrocular, altı da saray ressamı... 

Bunlardan, 18. yüzyılda saray ressamı olan Rapayel Manas ünlenmiştir. Onun hamamda anne ve kızının resmi albümün son resmidir. Bunu alışımızın nedeni, artık geleneksel tasvir sanatından uzaklaşılmaya başlandığını göstermesidir. Minyatür tarihi kitapları, onu nakkaş olarak anmışlardır. Böylece albümün son resminde minyatürün serüveninde nereye varılmış olduğunu göstermek istedik. Rapayel'in bu resmi minyatür gibi küçük boyuttadır, mukavva üzerine guvaş ile yapılmıştır.

*"Osmanlı Tasvir Sanatları", Metin And, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2004


17. yüzyılda genç erkek. Albüm. SM, EH2836] 


İngiliz kadını. Zenanname.  

İngiliz erkeği. Hubanname 

Yatan kadın. Albüm. Yatan erkek. Albüm. 

Sarığını çözen genç erkek. Albüm 


Köpekli doğancı. Albüm. 

Gül koklayan kılıçlı genç. Albüm 

"Bursalı Yusuf Bey". Albüm.

Kabadayı. Albüm. 

"Dader Banu'nun aşığı Tayyar Civan". Albüm. 



Genç rakkase. Albüm. 

Saçını toplayan kadın. Albüm.

Bursalı kadın. Albüm. 

17. yüzyılda genç erkek. 1. Ahmed Albümü.  

1 7. yüzyılda başkentli kadın. Albüm. 

Üç genç. Albüm. 

Solak [Muhammed]. Albüm. 

Genç mevlevi dervişi. Albüm 

Pencereden bakan kadın. Albüm. 

Biri oturan, öteki ayakta iki kadın. Albüm. 

Keman çalan kadın. Albüm. 

Elinde tabak tutan kadın. Albüm. 

Bir eliyle eteğini, öteki eliyle çiçek tutan kadın. Albüm. 

İstanbullu kadın. Zenânnâme.

İki kadın. Albüm.

Sevgililer. Albüm. 

Sevgililer. I Ahmed Albümü. 

Sevgililer. Albüm.

Sevgililer. Hamse-i Atayl.  

Bir elinde çiçek, diğerinde yelpaze tutan kadın. Albüm. 

Çalgıcı kadınlar. Albüm.  

Çıplak kadın. Albüm.

Çıplak kadın. 1. Ahmed Albüm. 

Kadınlar arasında eğlenti. 1. Ahmed Albümü. 

Doğuran kadın. Zenanname. 

Erkekler hamamı. 1. Ahmed Albümü  

Hamamda yıkanan kadın. Tek yaprak. 

Kadınlar hamamı. Zenanname. 

Kadınlar hamamı. Zenânnâme.  

Hamamda anne-kız, Rapayel Manas. 


Share on :

Hiç yorum yok:

 
Copyright © 2015 benhayattayken
Distributed By My Blogger Themes | Design By Herdiansyah Hamzah