1.bazı tür güveler yarasaların yaydığı ultrasonik dalgaları saptayan kulaklara sahipler.
2.actios luna türü erkek güvelerin ağızları yoktur. bir iki günlük yaşamları boyunca yemeden, içmeden çiftleşecek dişi aralar.
3.MÖ 1. YY'da yazılan şu mektup bir romalı asker tarafından eşine gönderilmiş: "bebeğimiz doğduktan sonra, dünyaya bir erkek çocuk getirirsen ona sahip çık, ama kız çocuk olursa onu öldür."
4. 19. YY'da çin'e giden avrupalı gezginler, pekin'de, sabahın erkek saatlerinde düzenli olarak küçük kız çocuklarının cesetlerini toplamaya çıkan arabalar olduğundan söz etmişlerdi. hindistan'da hâlâ karnındaki bebeğin kız olma olasılığına karşı, onu erkek çocuğa dönüştürebilmek ümidiyle büyü şarkıları söylüyorlar.
5.1986'da yapılan bir istatistiğe göre, bombay'daki bir klinikte 8000 kürtajın 7997'sinde kız çocuklarının hayatına son verilmiş.
6.geçtiğimiz günlerde felsefe tarihi dersinde İslam Felsefesi'ni işliyordum. öğrencilere tasavvuf hakkında ne bidiklerini sordum. bir öğrencim söz isteyip, "elektirik tasavvufu'ndaki tasavvufu mu soruyosunuz?" diye sordu.
7.“kültürün ideali, insanı, her şeyi okuyabilecek ve her şeyi görebilecek niteliğe ulaştırmaktır. Bu nitelik ile her şeyi kabul etmek arasında aşılmaz bir sınır vardır; çünkü iyiyle kötü arasındaki ayrım kaybolduğunda, toplumda hiçbir şey ayakta kalamayacaktır. Her şeyi okumalı ve her şeyi görmeli; ama her şeyin serbest olduğuna inanmak için değil; gerçeği aramak için: Özgür bir düşüncenin temel güçleri olan bilinçlilik, sağduyu ve insana saygı korunduğu sürece bunun asla sakıncası yoktur.” (kaynak)
8.''masumiyet kaybedilen degil/kazanilan bir seydir''(lâle mürdür)
9. eski ibranîler, en ciddî yeminlerini, yemin edenin elini hayalarına sürdürerek ettirirlerdi. tanıklık etmek (testify), vasiyet (testament) gibi kelimerin testis (haya) kelimesinden türediği açıktır.
10.avustralya karaderilileri fırtına baş gösterince refahlarını tehdit eden güçleri yatıştırmak için genel bir cinsel cümbüşe başlarlar.
11.Korintliler, ülkeleri Pers istilası tehditi altındayken gösterdikleri yurtseverlik nedeniyle fahişeler için bir anıt dikmişlerdi.
12. cesaret edemedim, hayır cesaret edemedim. onu kucaklayabilirdim, onu buraya, bu yüreğe perçinleyebilirdim. onu uyurken gördüm: uyku bu iri ve kara gözleri kapalı tutuyordu, buğulu yanaklarına yayılan güller her zamankinden daha parlaktı. alımlı bedenini kanepeye öylece bırakıvermişti. bir kolunu başına dayamıştı, diğer koluysa aşağı doğru gelişi güzel sarkıyordu. onu pek çok kez gezinirken ve dans ederken gördüm; ruhumun derinliklerinde arpını ve sesini duydum; sanki cenneten geldiğini görmüşüm gibi, korku ve hayranlıkla karışık bir saygı duruşu içinde ona taptım; ki onu bugünkü kadar güzel görmemiştim, asla. (savunmasız, ugo foscolo, jacopo ortis'in son mektupları, 12 mayıs 1798)
1 yorum:
elektrik tasavvufu ha, çok yaratıcı çocuklar! kaçıncı sınıf bunlar?
bir de 4'te sabahın erkek saati demişsiniz. bir çıkarım yapılabilir mi acaba bundan?
Yorum Gönder