hakîm ata menkıbesi

17 Ara 2011


Kurban ayında birgün Hoca Ahmed Yesevi'nin tekkesinde 99.000
şeyh hep hazırdır, Hoca imam oldu, namaza başIadılar. Sağında Hakîm
Ata, solunda Sûfi Muhammed Danişmend vardı. Namaz sırasında,
Hoca'dan hir ses çıktı. Cemaat, "hocanın abdesti bozuldu'' diye ica-
betten vaz geçtiler; lâkin Hoca aldırmadı. Namaza devam etti. Hakîm
Ata tereddüt etmeksizin ona uydu. Sûfi Muhammmed, Ata'ya
bakarak devam etti. Nihayet, selam verildikten sonra Hoca dedi ki :
"Ben bunu sizin sülûktaki mertebenizi ölçmek için yaptım.
Yoksa, o ses benden değil, belime soktuğum bir ağaç parçasından çıktı;
anlaşıldı ki, benim bir tek müridim, bir de yarım mürîdim kemâle gelmiş;
diğerleri hep nâdanmış." Ve bunun üzerine Hakîm Ata'ya emretti;
"Yarın seher vakti sona bir deve gelecek,ona bin, nerede durursa ineceğin yer orasıdır!" dedi. Ertesi sabah seher vakti Hakîm Ata, deveye binip salıverdi. Deve, Türkistan'dan doğuya doğru yürüdü. Horasan şehrinin batı cihetinde Bî-nevâ Arkası denen yere geldi, durdu. O kadar zorladılar, kalkmadı, bağırdı; bıından dolayı o yere Bakırgan dediler. Deve durunca, Hâkim Ata indi. Oraso Bugra Han'ın at sürüsünün otladı yer idi . Yılkıcılar - at sürücüleri - onu, buradan koğmak istediler.
"Ben deıvişim, bir yere gitmem!" dedi. Sonra ellerindeki, at sürdükleri deyneklerle hücum ettiler. Hakim Ata oradaki ağaçlara, "Bunları tutun!" diye emretti. Ağaçlar üçünü sımsıkı yakaladılar, diğer ikisi kaçarak, olup-biteni Bugra Han'a anlattılar; Han, bu havâdise pek memnun oldu : "Üç gündür burnuma erenler kokusu geliyordu. Demek memleketimizde bir er peyda oldu!" dedi ve işi tahkik için Abdullah Sadr adlı birini göndertli. Abdullah Sadr, gelen dervişe kim olduğunu ve ne istediğini sordu. Yesevî mürîdlerinden Hakîm Süleyman olduğunu anladı. Yılkıcıların neye ağaçta kaldıklarının hakitatini sezince, ağaçlardan, "Böyle yapan böyle olur!" sadâsır geldi. Bu dervişin yüksekliğine inanan Abdullah Sadr, dönüp Han'a haber verdi, Bugra Han, bu dervişin rızâsını celb için Anber adlı çok güzel bir kızını ona verdi; ayrıca da bırçok develer, koyunlar, atlar gönderdi. Hakim Ata, bunları kabül etti. Bakırgan adlı o yeri kendisine menzil yaptı. Bugra Han ve bütün vezirleri ona mürîd ve mu'tekıd idiler. Hakîm Ata'nın şöhreti dört tarafa yayıldı.


Hakîm Ata Menkıbesi'nden bir bölüm. Ben Prof. Fuad Köprülü'nün, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 5. baskısı 1984'te yapılan "Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar" adlı kitabından aldım.


Share on :

Hiç yorum yok:

 
Copyright © 2015 benhayattayken
Distributed By My Blogger Themes | Design By Herdiansyah Hamzah