din; vicdansız dünyanın vicdanı

7 Şub 2012


Din karşıtı söylemlerin temeli şudur; din, insanı değil insan dini yapar. Gerçekte ise din, insanın ne henüz kazanamadığı ne de tekraren kaybetmiş olmadığı kendisini idrak ve kendisine saygısıdır. Lakin insan, dünyanın dışında yerleşik soyut bir varlık da değildir. İnsan, devlet ve toplum anlamında bu dünyaya aittir. Bu devlet ve bu toplum dini üretir ki bu ters yüz edilmiş bir dünya demektir çünkü bunların kendisi zaten ters yüz edilmiştir. Din bu dünyanın; genel teorisidir, ansiklopedik bir hülasasıdır, popüler ifadeyle mantığıdır, ruhani onurudur, arzusudur, ahlaki yaptırımlarıdır, vakur bütünüdür ve ayrıca bu dünyadaki tesellinin (avunma) ve haklı olmanın da evrensel temelidir. Beşeri varlık henüz hiçbir gerçek hakikati elde edemediğinden din, beşerin bunu hayalen elde edişidir. Bu nedenle; dine karşı bir mücadele dolaylı manada, ruhani kokusu din olan bu dünyaya karşı da bir mücadeledir.

Dini çile, aynı zamanda, gerçek çilenin ifadesi ve gerçek çileye karşı bir başkaldırıdır. Din, baskı altındaki varlığın iniltisi, vicdansız dünyanın vicdanı, ruhsuz hallerin ruhudur. Din, insanların afyonudur.

İnsanların aldatıcı mutluluğu olarak dinin kaldırılması, onların gerçek mutluluklarını talep etmektir. Onlara halleriyle ilgili hayallerinden vazgeçmeleri konusunda çağrı yapmak, onlardan hayal kurmayı gerektiren hallerini terk etmelerini de istemektir. Bu yüzden, kuluçka safhasında olsa da din eleştirisi, üzerinde dinin haleler oluşturduğu bu gözyaşı vadisinin eleştirisidir.

karl marx | hegel'in hukuk felsefesi'nin eleştirisine katkı. giriş
Share on :

1 yorum:

Handan dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
 
Copyright © 2015 benhayattayken
Distributed By My Blogger Themes | Design By Herdiansyah Hamzah