babilliler bütün kadınları belirli bir zaman tapınak fahişesi olarak çalışmaya zorluyordu. heredot'a göre, "ülkenin yerlisi olan her kadın, hayatında bir kez de olsa afrodit tapınağına gidip kendisini yabancı bir adama teslim etmeliydi."
antik mısır yaratılış tanrısı atum evreni bir mastürbasyon eylemi neticesinde yaratmış idi. bu yüzden firavunlar bahara doğru törenle nil nehri'ni karşılarına alıp mastürbasyon yaparlar, atum'un eylemini taklit ederek bütün uygarlıklarının kalbi olan nil nehri'ni onurlandırırlardı.
"eğer bir adam," diye yazıyor tevrat'ta, "kavga ediyorsa ve onlardan birinin karısı araya girip dayak yiyen kocasını diğer adamın elinden kurtarmak için eliyle adamın hayalarını tutuyorsa; ona merhamet etmeyin."
onanizm batı dillerinde mastürbasyon sözcüğü yerine yaygın olarak kullanılır. onan, tevrat'tan bir karakter ve hikayesi şöyle. er adındaki bir adamın ölümü ardından tanrı, er'in erkek kardeşi onan'a merhumun dul karısıyla evlenmesini emretmiş . onan dul kadınla defalarca yatağa girmiş ama her defasında kadının içine boşalmak yerine "menisini yere akıtmış". tanrı bundan memnun kalmamış ve onan'ı ölüme mahkum etmiş.
kitâb-ı mukaddes'te şöyle deniliyor: "gençken evlendiğin karınla mutlu ol... hep seni doyursun memeleri."
hz süleyman'a atfedilen ezgilerin ezgisi'nde , "keşke kardeşim olsaydın, / annemin memelerinden süt emmiş / dışarıda görünce öperdim seni, / kimse de kınamazdı beni. "deniliyor. yine deniliyor ki: "hurma ağacına benziyor boyun, / salkım salkım memelerin / "çıkayım hurma ağacına derim, / "tutayım meyveli dallarını." / üzüm salkımları gibi olsun memelerin, / elma gibi koksun soluğun, / en iyi şarap gibi ağzın."
talmud'a göre cinsel organa ancak işerken dokunulabilirdi ve bekar erkeklere bu da yasaktı.
tevrat'ta sadece adet gören kadınlar pis olarak görülmüyordu, o kadınların dokunduğu şeylere dokunanlar da pisti.
antik yunan'da sporcular çıplak yarışırdı. kadınların izlemesine izin verilmeyen bu müsabakalarda penisin başının görünmesi ayıplanır bunun için penis başının üstüne çekilen sünnet derisinin ucu bir sosis ucu gibi görünecek şekilde kurdeleyle bağlanırdı.
charles-auguste mangin, "sappho" 1867 |
bir afrodit kültü rahibesi olan sappho, lesbos (midilli) adası'nda bir tapınakta çoğu sevgilisi olan öğrencileriyle birlikte yaşadı ve lezbiyen aşka dair harika şiirler yazdı: "Önce ay battı sonra da yedi yıldızı ülkerin / gece yarısı, akıyor çağ, yalnızım yatağımda"
şöyle ilginç bir meme öyküsü var: iö 5. yüzyılda yaşayan ve phryne olarak bilinen hetairai (fahişe) ile ilişkilendiriliyor. phryne, sevgililerinden biri tarafından o dönemde cezası ölüm olan dinsizlikle suçlanıyor. yargılanması sırasında onu müdafaa eden hatip hypereides, savunmasında hiçbir ilerleme katedemiyor ve yargıçların mahkumiyet kararı kesinlik kazanınca, kadının herkes tarafından görülebileceği bir yere götürülmesini sağlıyor; üzerindeki harmaniyeyi yırtıyor ve göğüslerini çırılçıplak ortaya çıkarıyor. memelerinin güzel görüntüsü ve dava vekillerinin aşırı heyecanlı müdaafaları yargıçların yüreklerinde öylesine büyük bir merhamet doğuruyor ki, ölüm cezasından vazgeçiyorlar. bu beraatten sonra yargıçlar üzerinde benzer bir etkiye neden olunması korkusuyla, suçlanan herhangi bir kişinin -kadın ya da erkek- mahkemede mahrem bölgelerini göstermesini yasaklayan bir karar alınıyor.
atina'nın her köşesinde kalkık penisiyle tanrı hermes'in heykelleri birden karşınıza çıkabiliyordu.
mö 378'de thebai'de "şahsi sevgiyle" birbirlerine bağlanmış genç erkeklerden kurulu 150 çiftlik elit bir birim oluşturuldu. "kutsal thabai takımı" adı verilen bu birlik yenilmezdi: askerler savaş alanında birlikte savaştıkları sevgililerinin karşısında itibarlarını korumak için büyük kahramanlıklar gösteriyorlardı. mö 338'de chaeronea savaşı' II. phillip ve oğlu iskender'le karşılaşana kadar yenilmezliklerini sürdürdüler. teslim olmayı reddedip yok olana kadar da savaştılar.
degas, "delikanlıları kışkırtan spartalı genç kızlar" 1860 civarı |
yedinci yüzyılda yaşamış olan, büyük taocu hekimlerden sun szu-mo uyarıcı bir öykü anlatır. söylediğine göre, yıllar önce 70 yaşın üstünde bir köylü ona danışmaya gelmişti. “dedi ki, günlerdir yang özüm fazlasıyla bol; öyle ki, karımla gündüzleri bile ilişki kurmak ve her seferinde doruğa ulaşmak istiyorum. bunun benim yaşımda iyi mi kötü mü olduğunu bilmiyorum!’ ona dedim ki, ‘ne talihsizlik! kandile ne olur, bilmiyor musun? tam sönmeden önce, fitilinin alevi önce hafifler, sonra aniden parlar.' sonra da söner...senin için çok endişeleniyorum ve sana sadece, kendine çok iyi bakmanı tavsiye edebilirim.’ adam altı hafta sonra hastalanıp öldü.” sun bu vakayı kayıtlarına “gelecek kuşaklara bir uyarı” olarak geçirmişti.
taocu çin'in yatak odası sanatı kitaplarında tavisye edildiği gibi, "salınan kelebekler" pozisyonu |
pompei, haneiçi duvar resmi |
roma'da bir 'itaatkar venüs tapınağı' vardı. roma'yı bu tapınağın kendilerini venüs'e adamış vesta bakirelerinin masumiyetinin koruduğuna inanlırdı. roma'nın sıkıntıları vesta iffetsizliğinin bir kanıtı olarak görülürdü. bu yüzden ne zaman bir felaket yaşansa bakirelerden birinin namus yeminini çiğnediği, bi erkeğe kendisini teslim ettiğinden şüphelenilir, bir takım işkenceli sorgulamaların ardından bir veya bir keç bakire katledilirdi.
kilisenin her zaman hazza karşı bir duruşu oldu. bu seks söz konusu olunca daha belirgin oluyordu. aziz benedikt zihninde beliren bir kadın görüntüsü yüzünde kıyafetlerini çıkarıp, bedenini yara bere içinde kalana kadar dikenli yatakta yatıyordu. 3. yüzyılın meşhur alimi origen cinsel organını kesip atmıştı. augustinus, "geceleyin şeytan güzel bir kadının çekici suretine bürünür," diye yazmıştı 'itiraflar'ında, "bütün hatlarıyla şehevi düşünceler uyandırırdı." aziz augustinus'a göre cinsel organların ısrarlı talepleri, adem ve havva'nın günahlarından ötürü tanrı'nın insanlık üzerindeki lanetiydi. azize alexandra erkekleri baştan çıkarmamak için on yıl boyunca kendini mısır'da bir mezarın dört duvarı arasına hapsetmişti. papa büyük gregory (540-604) evlilik içi cinsel ilişkinin ancak zevk içermediği müddetçe caiz olduğunu ilân etti. kilise, günahlarını itiraf eden cemati için belli dönemlerde güncellenen ceza klavuzları hazırlıyordu. bu klavuzlarda bir takım yortular, kutsal bir takım günlere ilişkin yasaklamalardan ötürü ayda ancak dört gün sekse izin verliyordu. ceza klavuzlarında itirafçılar kendilerini daha da açabilsinler diye rahiplere şu tarz sorular sormaları tavsiye ediliyordu: "dostum, genelde oğlanların yaptığı gibi aletine dokundun veya onu okşadın mı?"
khajuraho, orta hindistan’da, madhya pradesh eyaletinin chattarpur bölgesinde yer alan küçük bir kasaba. bu küçük kasaba üzerinde kamasutra'dan sahnelerin tasvir edildiği heykellerle donatılmış irili ufaklı 25 tapınağı ile meşhur. batı muhafazakarlığının dolayımından geçmiş bizler için şok edici bir takım manzaralar sözkonusu. |
aziz heronymus, bakirelere hiç yıkanmamalarını, -aksi takdirde çıplak vücutlarını göreceklerdi- ya da ne azından havanın kararmasını beklemeleri gerektiğini söylüyordu.
ortaçağ'da şöyle bir inanç hakimdi: "eğer bir kadın bir tecavüz neticesinde hamile kaldığını iddia ediyorsa bu yalandır. zira tecavüze uğrayan insanların sıvıları akmaz, beden fonksiyonları çalışmaz ve hamile kalamazlar."
14. ve 15. yüzyılda otuz üç tane venedik manastırı yasadışı cinsel falliyetten dolayı yasal kovuşturma geçirmişti. adı en kötüye çıkmış olan saint' angelo di contorta manastırı'nda şehrin en iyi ailelerinden kızlar bulunuyordu ve elli iki kez kovuşturma geçirmişti. kötü şöhretli rahibe liseta di conelli tekrar tekrar sıuçlanmış hatta bir keresinde genç sevgililerinden birine bir bakireyi sunması olay olmuş, sonunda manastırdan atılmıştı.
II. henry'nin kadehi sevgilisinin memesi şeklinde yapılmıştı.
ortaçağ'da bazı bölgelerde eşcinseller taşaklardan asılarak idam edilirdi. veya kimi bölgelerde yakılırlar ve bu işlem esnasında ailelerinin de alevler sönene kadar orada bulunmaları şart koşulurdu.
yahudilerle seks her yerde yasaktı. onların şeytan kokusu taşıdıkları ve keçi ile domuz doğurduklarına inannılırdı.
ortaçağ'da yahudiler çocukların uyurken gülümsemelerinden hoşlanmazlardı, çünkü böyle durumlarda lilith'in çocukların cinsel organlarıyla oynadığına inanırlardı.
halka açık alanlarda gerçekleştirilen idamlarda temel sorun asılan adamın ereksiyonu ve boşalması idi. (bütün asılma vakalarında görülen mekanik bir durum.) bu, idam eyleminin ciddiyetini tehdit eden bi uygunsuzluk olarak değerlendiriliyordu. mahkumlar özellikle bu tür durumların önüne geçmek üzere özel olarak hazırlanırlardı.
peru'da bir içki kabında tasvir edilen heteroseksüel anal ilişki. sonraki çağlarda yaygın bir gebelik önleme yöntemi oldu. |
ortaçağ sonlarında bir karnaval oyununda bir kadını banyoda düşleyen bir adam şöyle diyordu: "sizi bir mayıs banyosunda gördüğüm an / hemen oracıkta / onbirinci parmağımla okşamak isterdim."
charlemagne sarayı'nda yaşayan alcuin (735-804) adındaki bir keşiş-âlim piskopos sevgilisine şöyle bir mektup göndermişti: "o tatlı anılarla sevginizi ve dostluğunuzu düşünüyorum, saygıdeğer piskopos. tatlı boynunuzu arzularımın parmaklarıyla kavrayacağım o güzel anı özlüyorum. heyhat, keşke elimden gelseydi de, habakkuk gibi yanınızda olabilseydim. nasıl da kucağınıza atılırdım... dudaklarımla yalnızca gözlerinizi , kulaklarınızı ve ağzınızı değil, her bir parmağınızı, ayak parmaklarınızı... bir kez değil defalarca nasıl da öperdim."
haçlı seferleri ile birlikte müslümanları cinsel aşırılık ve eşcinsellikle ilişkilendiren bir demonoloji oluştu. kutsal topraklar her yaş ve sınıftan erkekle livata yapmayı alışkanlık hale getirmiş müslümanlardan kuratarılmalıydı.
peygamberin toplam 11 kadınla evlendiği, bunlardan ise en çok dokuzu ile aynı anda evli bulunduğu, hadis ve siyer kaynaklarından anlaşılmaktadır.
nikâhlı eşleri dışında muhammed’in en az dört cariyesi ile cinsel yakınlık içinde olduğu ve bunların birinden çocuk sahibi olduğu, sünni gelenekte muteber sayılan kaynaklarda kaydedilmiştir. cariyelerin ikisi olan mariye ve reyhane ile muhammed’in nikâhlandığı (dolayısıyla toplam eş sayısının 13 olduğu) bazı islami kaynaklarda savunulmuş ise de, bu rivayetler inandırıcılıktan yoksundur.
hıristiyan ortaçağı'nda ayrıca yeryüzü cenneti için yola çıkan heterodoks tarikatlar da vardı:
tabor’un güneybatısındaki pribram’da yaşayan ve utancı ortadan kaldınp “yeryüzü cenneti”ni kurmak isteyen pikardlar, 1421 yılında bir ateşin etrafında dans etmek üzere soyunduklarında, bazı erkekler utanmış ve diğerlerinin önünde edepbezlerini (rusce) çıkarmayı reddetmişlerdi. bunun üzerine kadın üyeler, erkekleri zorla soymuşlar ve “kafesini terk et, ruhunu bana ver ve benimkini al!” sözleriyle cinsel ilişkiye davet etmişler, bu davete hemen oracıkta icabet edilmişti
"ademitler amsterdam'da", tezli resim, 17. yüzyıl |
thüringenli vaftizci glaus ludwig de gerçek kutsamanın kadın ve erkek müritlerin tensel birleşmesinden ibaret olduğu: zira erkekle kadının birbirlerini ancak cinsel birleşme yoluyla kurtarabilecekleri kanısındaydı. nitekim, incil’den bölümler okuduktan sonrâ, ‘‘gidin ve tanrı'nın emrettiği gibi çiftleşin ve çoğalın!” sözlerini söyler söylemez müritler çırılçıplak soyunuyorlar ve önlerine kim çıkarsa çiftleşiyorlardı, buna da “christerie” deniyordu.
giorgione "uyuyan venüs" 1509 |
prezervatifin büyük italyan anotomicisi fallopius tarafından (ama gebeliğe değil, frengiye karşı bir önlem olarak) icad edildiği sanılıyor. uzun süre frengi için kullanıldığı söylenip aslında daha çok bir takım kazalardan kurtulmak için kullanılan prezervatifler genellikle koyun bağırsağından bazen de balık derisinden yapılırlardı.
aretino2nun kitabında romano'nun garvürü |
jéan leon gérome "bursa kadınlar hamamındaki büyük havuz"da oryatalizmin şehvetli doğusunu resmediyor |
osmanlı döneminde yazılan ve cinsellikten en serbest biçimde sözeden kitaplardan biri de, "dafiu'l-gumum ve rafiu'l-humûm". yani, "gamları defeden ve kaygıları kaldıran kitap".
yazarı, gazali. asıl adı ahmed ama döneminde "deli birader" diye anılmış. böyle adlandırılmasının sebebi, bir şiirinde "mecnun belâ çölünü baştan başa geçip gam dolu evime geldi, 'ne bu hâlin birader?' diye sordu" demesi. yavuz sultan selim'in kardeşi şehzade korkud'a ithaf ettiği ünlü eseri "gamları defeden ve kaygıları kaldıran kitap", yedi fasıldan meydana geliyor ve fihristi şöyle:
birinci fasıl: nikâhlı kadınların faziletlerini yazar, cinsel ilişkinin faydalarını bildirir.
ikinci fasıl: kulampara dostların ve zanpara biraderlerin arasında olan tartışmayı anlatır.
üçüncü fasıl: servi boylu erkek çocukların ve lâle yanaklı dilberlerin sohbetlerinin hoşluğuna işarettir.
dördüncü fasıl: gümüş bedenli kadınlarla ve gümüş tenli genç kızlarla cinsel ilişkide bulunmanın zevkini anlatır.
beşinci fasıl: sabuna, rüyada boşalmaya ve hayvanlarla ilişkiye ait sözleri bildirir.
altıncı fasıl: rencûrların (iyi huylu olmayanların) ve muhannislerin (pasif eşcinsel erkeklerin) pis hallerini gözler önüne koyar.
yedinci fasıl: kıptîlerin (çingenelerin) yoldaşlıklarını ortaya çıkartır.
[devam edecek]
kaynaklar:
-"çıplaklık ve utanç" hans peter duerr | dost 1999 | çev t. onur
-"tarihte cinsellik" reay annahill | dost 2003 | çev. s. gül
-"memenin rarihi" marilyn yalom | çitlembik 2002 |a. gün
-"osmanlı'da seks" murat bardakçı | inkılap
-"müslüman osmanlı toplumunda arzu ve aşk" dror ze'evi | kitapyayınevi 2008 | çev. f. aytuna
-"seks ve ceza - arzuyu yargılamanın dört bin yıllık tarihi" eric berkowitz | kolektif 2013 | çev. o. düz
-nişanyan'ın şu yazısı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder