Peki Lenin’in büyüklüğü nerede yatıyor?

18 Haz 2007


1914 sonbaharında Sosyal Demokrat Partiler “Yurtsever çizgiyi” benimsediğinde Lenin’in şaşkınlığını hatırlayalım: Alman Sosyal Demokrasisinin günlük gazetesi Vorwarts’ın Reichstag’da Alman Sosyal Demokratların nasıl askeri krediler için oy kullandığına ilişkin sayısının Rus gizli polisinin Rus işçilerini kandırmak için başvurduğu bir sahtekarlık olduðunu bile düşünmüştü. Avrupa kıtasını ikiye bölen askeri çekişme döneminde bu çatışmada taraf olma fikrini reddetmek ve kendi ülkesinin “yurtseverlik ateşine” karşı durmak ne kadar zordu! Bir iki haftalığına da olsa ne çok büyük adam (Freud da dahil) ulusalcılığın ayartmasına kapıldı! 1914 şoku –Badiou’nun terimleriyle- bir desastre, içinde bütün dünyanın kaybolduğu bir faciaydı: Yalnızca süregelen huzur içindeki burjuva inancı değil ona eşlik eden sosyalist hareketi de yutan bir facia. Lenin’in kendisi de (Ne Yapmalı’nın Lenin’i) ayağının altındaki zemini kaybetti –çaresiz tepkisinde memnuniyet, “demedim mi ben!” bulunmaz onun. Bu an, Verzweiflung anı, bu felaket, Leninist olay için, II. Enternasyonelin evrimsel tarihselciliğ ini kırmak için bir alan açtı- ve bu açılım için yalnızca Lenin vardı, bu felaketin Hakikati’ni anlatacak olan sadece oydu. Bu umutsuzluk anından Hegel’i yorumlayarak devrim için özgün bir şansı fark edebilmiş olan Lenin doğdu.


Zizek, Lenin Üzerine, Encore Y.
Share on :

Hiç yorum yok:

 
Copyright © 2015 benhayattayken
Distributed By My Blogger Themes | Design By Herdiansyah Hamzah