II. dünya savaşı'nda sovyet askerleri

12 Kas 2009


bağlantı
Share on :

2 yorum:

endiseliperi dedi ki...

"şimdi oturup bi hikaye yazmalıyım. dabancasını bir şeye doğru uzatan bir adamın hikayesi. kim bu adam? neden dabanca? kime dabanca? e?"

* tabancayı seyirciye çeksin. seyirci gülmeye başlasın. bizimki tetiği çekip çekmeme konusunda kararsız, çok sıkıntılı, ter içinde... seyirci gülmekten karnını tutuyor, parmağı ile onu diğerine göstererek kahkahalar atıyor.

* bizimki tabancayı çekmiş. yüzü başlarda normalken, kare kare sertleşiyor, nefret dolu oluyor. kare iyice açılıyor, bizimki aynanın karşısındaymış.

* bizimki tabancayı çekmiş. tetiği çekip çekmemekte kararsız. açılıyor, karşısında çok güzel bir ceylan var ona bakan. açılıyoruz, bizimki sıkıntıyla kararsız sanki ve görüyoruz ki bir bataklıkta adamımız, gittikçe de batmakta. ceylan bakmaya devam ediyor. daha da açılıyoruz, bizimki iyice batıyor. ceylan bakmaya devam ediyor. son karelerde elde tabanca kalıyor, sonra o da glup diye batıyor. son karede ceylan başını çevirip gidiyor:p

sabahın yedi ellisinde ancak bu kadar. olmaz mı? şöyle güzel bir brief verseniz daha iyi bir şeyler düşünürdüm belki.

erhaNBey dedi ki...

sevgili peri, bu adam dabancasını çekmiş okuyucunun bulunduğu yöne doğru uzatmıştır. bir çizgi roman olarak düşünüyoruz. kareler ilerlerken şöyle bir metin kayıyor:

"Ahmet Emin Şimşek hakkında ne söylenebilir? (dabancayı uzatan adam oluyor ahmet emin şimşek)

Birçok şey hakkında söylenebilecek birçok şey vardır. Ama bu adam hakkında ne söylenebilir balam? Bir şey söylenebilir mi?

O bir öküz idi.

Böylece bu adamın bir ne olduğuna dair söyleyebileceklerimizi söylemiş bulunuyoruz.


Yalnız burada öküz derken neyi kast ettiğimizi açıklamamız gerekiyor sanırım.

Umberto Eco’nun anlatı ormanlarında altı gezinti’de anlattığı bir anekdotla izah etmeye çalışalım.

bir zamanlar italya'nın son kralı III. emenuelle varmış;

III. vittorio emanuelle savaştan sonra sürgüne gönderilmiş.

tutkulu bir antik para koleksiyoncusu olmasına karşın, bu kral daha çok ekonomik ve askeri sorunlarla ilgilenen, hümanist kültürü kıt birisi olarak ün salmış bu adam.

bir gün bir resim sergisinin açılışını yapmak, dolayısıyla tablolara hayran hayran bakarak salonları dolaşmak zorunda kalmış

kral, yamaçlarında bir köyün uzandığı çok güzel bir vadi manzarasının önüne geldiğinde,

uzun uzun resme bakmış

ve serginin yöneticisine sormuş:

"bu köyün nüfusu nedir?"

Bir insanın öküz olması budur"

evet... derken olaylar hızla gelişmektedir.

 
Copyright © 2015 benhayattayken
Distributed By My Blogger Themes | Design By Herdiansyah Hamzah