cinnet dünyası
21 Ara 2009
çarşamba sabahına kadar tam üç sayfa çizgi roman çizmek durumundayım. tam üç sayfa: bir sürü kare arka arkaya dizilecek, bu kareler doldurulacak ve bi sürü balonun içine bir çok harf anlamlı bir şekilde dizilecek.
(o esnada şunu dinliyordum.)
hmmm...
şu ana kadar hiçbir şey yapmadım. zira yapacak o kadar boş işim vardı ki sayın seyirciler, o kadar boş işim vardı ki, bir insanın ancak bu kadar boş işi olabilirdi. mesela bunlardan biri şu idi.
evet. mütemadiyen öpüşmeliyiz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
bu dönemin filmlerindeki öpüşmelerde hiç şehvet yok. bir yeniyetmelik romantizmi, bir pir ü pak hal. çok namuslu öpüşmeler. mütemadiyen öpüşseler de, bakıyorum, hep aynı, hiç kan yok. şimdikelr öyle değil, her cinayet
geçen gün nicolas cage ile eva mendes'in bir filmini izledim. kötü teğmen galiba adı. eva mendes hesapta bir fahişe ya, epey kirli ilişkilere bulaşan polis nicolos'a çok, ama bir bakire gibi aşık. onu öpüşünde öyle bir şehvetsizlik var ki, bu tümden namuslu yapıyor onu, tümden de unutturuyor fahişeliğini. filmin sonu beklediğimiz gibi bitiyor. izlersiniz filan söylemeyeyim. nicolas cage çok kötü filmlerde çok kötü bir şekilde oynadı ya, severim yine de onu. nedense gülümserim onun o hafif budala suratını görünce, anlamakta zorlanıyormuş gibi bakar ya.
neyse. ne yaptınız şu üç sayfayı. her seferinde yüreğim ağzıma geliyor yetiştiremeyeceksiniz, diye. kaygılanıyorum çok. zamanında yapın şu işleri, lütfen.
bugün akşam geldim size. bulaşık makinası bozuk, içi dolu, tezgah dolu. yıkamam, yıkamam gerek.
sevgiler.
Yorum Gönder