1. 1934'de Nazilerin teklifi üzerine bir psikoterapi dergisinin yönetimini devralan Jung orada şunları yazmıştı: "Ari bilinçdışı Yahudilerinkinden daha yüksek bir potansiyele sahiptir; işte barbarlıktan tam kurtulamamış olan gençliğin hem avantajı hem de dezavantajı budur. Bence önceki tıbbi psikolojinin, Yahudiler için bile bağlayıcı olmayan Yahudi kategorilerini, fark gözetmeksizin Hıristiyanlara, Almanlara ve Slavlara uygulamış olması büyük bir hata olmuştur. Böylelikle tıbbi psikoloji Germen halklarının en kıymetli gizini -ki bu ruhun yaratıcı ve peygamberimsi derinliğidir.- çocuksu ve banal bir kütle haline getirmiş ve onlara bunu yaparkenbenim sesim antisemitizmle suçlanmıştır.... Dünyanın şaşkın bakışları arasınsda yükselennasyonal sosyalizminkudretli ruhu onlara daha iyi bir şey öğretmemiş midir?"
2. 1939 Nisanında Heidegger, Freiburg Üniversitesi rektörlüüne seçildi: Bu onun kaderini belirleyen andı. Ertesi ay Nasyonal Sosyalist Parti'ye katıldı ve 27 Mayıs'ta 'Alman Üniversitelerinin Kendini Doğrulaması' başlıklı rektörlük konuşmasını yaptı: "Hiçbir önerme ya da 'fikrin' Varlığınızın kuralı olmasına izin vermeyin. Yalnızca ve bir tek Führer şimdiki ve gelecekteki Alman gerçeği ve onun yasasıdır." Ona göre Nazi devrimi, "Alman varoluşunun toptan bir dönüşümü"nü gerçekleştiriyordu.
3. 1976'da askeri cunta Isabel Peron'u devirdi. Borges cuntacıları alkışlarla karşıladı. Lider general Videla ile öğle yemeği yedi ve ardından yeni cunta'nın beyefendilerden oluştuğunu ilan etti. Borges aynı yılın sonuna doğru Şili'ye gidip General Pinochet'in elinden Bernerdo O'Higgins Ödülünü aldı.
1 yorum:
http://budalaca.blogspot.com/2007/04/profesr-tezi-20067de-neler-oldu.html
sevgiler.
budalaca
Yorum Gönder