(James Joyce aşağıdaki anekdotu Zürich'te bir öğle yemeğinde buluştuğu dostları Frank Suter'a nakletmiş. Yıl 1934.)
"Bu gün beni görmeye bir Alman bayan geldi. Yazarmış, yazdıklarını görmemi istedi. Yalnız, onları kaldığı otelin kapıcısına okuttuğunu söyledi. Kapıcının görüşlerini merak etmiştim. Dedi ki: 'Ormanda sevgilisinin madolyonunu bulan roman kahramanımın onu tutkuyla öpmesine itiraz etti.' 'Ama,' dedim, 'bu oldukça etkileyici bir sahne. Kapıcı nesini beğenmemiş?' Bayanın yanıtı, 'Kapıcı madolyonun öpülmesine itiraz etmiyor. Yalnız kahramanın, önce onun üstündeki tozu paltosunun koluyla silmesinin daha doğru olacağını düşünüyor,' şeklindeydi."
(Arkadaşları Joyce'un yanıtını merak ederler.)
"Ona dedim ki," der Joyse, "Otele dönün ve hamalın tüm önerilerini yerine getirin. O adam dâhi bir eleştirmen. Ondan öğrenemeyip benden öğreneceğiniz hiç bir şey yok ve bunu içtenlikle söylüyorum."
the new oxford book of literary anectodes'tan aktaran selçuk aktan. ["kitap için 2, sel* yayınları, 2010]
-hazır laf Joyce'dan açılmışken, yazarın karısına yazdığı bir mektupla devam edelim: "..Bu gece seni tuvalete kapanmış kendini tatmin ederken hayal ettim. Nasıl yapıyorsun? Ayakta durup duvara yaslanıyor ve giysilerinin altına elini sokup ... mı mıncıklıyorsun? Yoksa tuvalete oturup eteğini kaldırarak, donunun kıyısından parmaklarını içeri sokarak mı hallediyorsun?..."
evet, Joyce bir koprofildi.
[mektup, javier marias'ın "yazınsal yaşamlar"ından. can yayınları. 2008.]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder