kim bu?

15 Kas 2007

Share on :

4 yorum:

benhayattayken dedi ki...

Clint Eastwood.
ya.. böyle işte hayat... ya..ya...metruk bir binaya doğru adım adım dönüşülmektedir...

Adsız dedi ki...

siz öyle diyorsunuz ama clint eastwood yaşlandıkça daha manalı ne bileyim daha hoş bir adam olmuş. ben de iki gün önce bir film izledim de filmde oynamamasına rağmen aklımdan çıkmadı clint eastwood. yazayım diyordum, "3.10 to yuma filminin clint eastwood"u başlıklı bir yazı, ama kısmet burayaymış yine. filmi james mangold yönetmiş. russel crowe oynuyor ve onun hakkında ne desem boş. görür görmez hoşuma gidiyor hep, iyi kötü ne desem yalan olur şimdi:)ama diğer oyuncu christian bale, insana hakkında çok konuşmak isteden bir adam. onu ilk kez amerikan sapığı filminde görmüştüm. (daha önce türkiye'de kitabı çevrilmişti de henüz arkadaşken bora'nın elinde görmüştüm. herneyse, ben okumadım kitabı). filmde gerçekten bir sapığı hem de amerikan sapığını layıkıyla oynuyordu. muhteşemdi. ondan çok nefret etmiştik. sonra hatırlamadığım bir iki filmde figüran olarak iyi rollerde gördüm. çok karizmatik, unutulmaz, hakkında düşünmek isteyeceğin bir tarzı vardı hep. ne derler, kamera adamı seviyor:) bu filmde ise, neredeyse clint eastwood'un affedilmeyenler filmindeki karakterine benzer bir rolde. düz, kaybeden bir adam. iyi aile babası ama nereden baksan içindeki gücü görüyorsun, karışık bir şeyler var hep onda. herneyse üç kuruş bir para için ölümüne bir kahramanlığa girişecek kadar zor durumda filmde. clint gibi çok düzgün yüz hatları yok. acayip bir yüzü var, güçlü, kemikli. gülmediği zaman mesele yok, yeni bir clint eastwood bile olabilir; ama filmde azıcık gülümsediği bir sahne var ki,(filmi izlerseniz, "aslında hiç inatçı sayılmam" bölümünde siz de gülümseyeceksiniz)orada köpek dişlerinin normalden fazla uzun olması, onu aradığımız amerikan sapığı oyuncusu yapıveriyor.

bence şu yağmurlu kış akşamlarından birinde bu filmi alın, izleyin; bildiğimiz kovboy filmi. (pazar günlerinin geç kahvaltılıarına da uyar ama siz akşamları sıkılıyorsunuz sanırım.)

şu yukarıdaki clint eastwood fotoğrafına tekrar baktım da, bence onun yüz karası bu fotoğraf, hiç iz bırakmadan toplatmalı tez zamanda. bu genç adamın içi metruk be. çok sıkıcı.

albatroslar dedi ki...

bunda çuvalladım...

endiseliperi dedi ki...

:)oyyy ne çok konuşmuşum yine. görülen o ki siz buraya ne koyarsanız koyun ben aklımda olan şeyi yazıyorum. eh, bir kulp buluyorum elbette. ne oluyor biliyor musunuz erhan bey, yorumu yazdıktan neden sonra tekrar uğrayıp kendi yorumumu bir kez daha okuyunca yerin dibine geçiyorum utançtan. ne kötü yazmışım, bıy bıy bıy... diyerek uzaklaşıyorum. hem siz yorumlara yanıt filan yazmıyorsunuz ya, utancım sanki bu yargılayıcı sessizlikte daha da büyüyor, gözyaşları içinde özür dilemek, istiyorum, kahroluyorum.
:P abarttım şimdi ama bendeki duygunun tonu bunun ondabiriyle filan böyle oluyor.

sevgiler.

 
Copyright © 2015 benhayattayken
Distributed By My Blogger Themes | Design By Herdiansyah Hamzah