Baudrillard: Borges
16 Oca 2007
Borges'in kör bir Aztek kadınına, yaşlı bir eğretileme hırsızına benzeyen yüzünden, açık gözlerinden, onu hiç heyecanlandırmadan magnezyum şimşekleri geçiyor. Körler, başlarını suyun üstünde tutuyormuş gibi dururlar hep. Ancak, gerçek dışı olana ve kurnazlığa yetenekleri vardır. Yalnızca duyma ve koklama yeteneklerini kullanarak, on kişilik bişr yanılma payıyla kendini dinleyenlerin sayısını biliyordur eminim. Konferans bomboş geçiyor; daha çok kurban töreni bu. Bütün kurnazlığıyla ölümden sözediyormuş, sanki çoktan ölmüş gibi davranan bu adamın zekası karşısında bütün dinleyiciler silinmiş gibi. Boğuk, senkoplu, zorlukla duyulabilen, sesi, insanları sessizliğe mahkum ediyor; tıpkı, kendisinin geceye mahkum edilmiş olması gibi. Kullandığı bütün eğretilemeler geceye dair.; en güzeli de sonsuzluğa eklemlenen binbir gece eğretilemesi. Belli ki o da, seksenbirinci yılında bir ayağı sonsuzlukta yaşıyor. Çevresinde, ironik ve acımasız bir yapmacıklık hüküm sürüyor; hangi hayvana benzediğini bilemiyorum. Kaplanları seviyor. Kitaplığınıza bir kaplan koyun ve görme duyusunu alın elinden: İşte Borges. Kaliforniyalı öğretim üyelerinin beyinlerinden oluşan bu ölgün bitki örtüsünde, sessizlikleriyle ölümcül sarmallar kazıyor. Dünyayı alıntılıyor, çünkü onu görmüyor artık. Söylemi bir alıntıdan ibaret. "Life it self is aquotaion,"(*)diyor.
(*) Hayatın kendisi bir alıntıdır.
J. Baudrillard, Siyah 'An'lar, Ayrıntı Y. 1999, çev. A. Sönmezay
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder