8 mart

8 Mar 2011

Share on :

4 yorum:

justine dedi ki...

Fatsa güzeldir, gitmesem bile güzeldir. Yalnız bir sorun var, cumartesi anneleri için ve diğer benzer şeyler için de aynı duyguyu hissetmiştim. "yaptırılmış olma", "mış gibi yapma", "kurguya dahil edilme", "ağzı laf yapanların karaşınlar adına tarih yazması", bunlar beni rahatsız ediyor.

Güzel yine de.

erhan b. dedi ki...

her hikayeye insanlar farklı katmanlardan katılırlar. bu kaçınılmazdır ama bir 'cumartesi annesi'nin derin devlet denilen şeyin eylemlerinin sonuçlarını bizzat yaşayan bir insan olarak diğer herkesten fazla bir hisse sahip olduğunu ve mesela benim gibi olaya 'dışardan' bakanlara göre bu hissin sözkonusu eylemin vehametine dair daha derin bir kavrama gücünü o anne'ye verdiğini düşünüyorum ben.

zaten sürecin içinde zamanla sağlam bir politik duruş da ediniliyor.

bu fotoğraftaki kadınlar fatsa'da devrimci yol'cuların düzenlediği bir fındık mitinginde yürüyor. annem de onların arasında.

annem sıkı bir devrimciydi o günlerde:) eylem kaçırmaz, peştamalini iyice örtünüp, beni ve kardeşimi de yanına alıp mahalle komitesi toplantılarına katılırdı. tartışmalarda söz almazdı ama ne zaman, mesela, faizci tüccarlara dair bi şeyler söylense, yerinde duramaz, "kahrolsunlar!" diye mırıldanırdı. o tüccarlar çok canımızı yakmıştı çünkü.

yani o kadınlar çoğumuzdan daha fazla içindeler politikanın demek istiyorum.

justine dedi ki...

Yok yok anlıyorum. Önemlidir bir annenin yürüyüşlere katılma durumu. Hatta harika bu. Fakat şunu söylemek istiyorum; "kahrolsunlar" mırıldanması ne kadar doğal, anlamlı. Bu gerçek tepki, aracıya ihtiyaç duymayan, sade meramını anlatan. İzm'ler, ist'ler dövizlere yazılan onlarca şey, bazen karnıma ağrılar sokuyor.
Derdimi anlatamıyorum diye üzülüyorum şimdi. Başka bir örnek daha versem; biraz ilgisiz fakat "to the point", gerçekten.
Kardeşim setlerde çalışıyor benim. İnsanlık dışı çalışma koşulları, çok zor şartlar filan falan. Geçenlerde tv'de gördüm, yürüyüş ve protesto yapılmış İstanbul'da. Dövizlerde yazılan bir yazı dikkatimi çekti; kürtçe ve türkçe karışık yazılmış. İki dilde eğitim hakkı ve başka bir -konuyla- ilgisiz şey daha isteniyordu. Tuhaf, dedim. Şimdi bu fotoğraftaki yazı duruma uygun, tam anlamıyla uygun. Ama bu kadınların (ya da biz kadınların) dertlerini daha güzel anlatacaklarını biliyorum. Yazıya bunun daha anlamlı taşınacağını da biliyorum.
Of, neyse. Önemli olan tepki vermek tabii. Buradan benim konuşmam kolay. Bekâra karı boşamak durumu.
Ve 8 Mart, karı filan! Çok ayıp bana.
Sevgiler.

Eleştirel Günlük dedi ki...

Ne guzel bir foto!

 
Copyright © 2015 benhayattayken
Distributed By My Blogger Themes | Design By Herdiansyah Hamzah