...Ustad kesin olarak, “birleşmeden önce daha fazla oynaşma” tavsiye ederdi. Dediğine göre, sahibi kadını sevgiyle öper ya da bakışlarını bedeninde dolaştırır yahut Altın Yarığına bakarken Yeşim Sap da Sülüğen Kapısının değerli girişi üzerinde hafif hafif, tereddütle dolanmalıydı. Erkek kadının karnına ve göğüslerine dokunmalı, Mücevher Terasını okşamalıydı. Kadının arzusu artmaya başladığında erkek Kararlı Tepesini daha kararlı bir şekilde ileri geri hareket ettirmeye başlamalı, artık Altın Yarık ve Yeşim Damarlarla doğrudan temasa geçirmeli, Muayene Salonunun bir tarafından diğerine oynamalı ve nihayet, Mücevher Terası’nm bir tarafında durdurmalıydı. Sonra, Sülüğen Yarığı seller bastığında, Zinde Tepenin öne doğru atılma zamanı gelmiş demekti.
“Yavaş bir hamle, oltaya yakalanmış sazanın hareketlerine benzemeli; hızlı bir hamleyse, kuşların rüzgara karşı uçuşlarına. Sokmak ve çekmek, yukarıdan aşağıya ve soldan sağa hareket etmek...bütün bu hareketler, doğru şekilde birleştirilmelidir.” Erkek, “cesur bir generalin düşman saflarını yarması gibi sağı ve solu pataklayabilir” ya da “kış uykusuna yatmak için deliğine giren yılan gibi, yavaşça hamle edebilir” yahut “fırtınaya meydan okuyan büyük bir yelken gibi, önce yükselip sonra aşağı dalabilir”di. Ve bu hareketlerin hepsi uygun zamanda yapılmalıydı. Erkek “kendi rahatlığı için her zaman inatla tek bir tarza sardırmamalıydı.”
-tung-hsüan yedinci yüzyılda yaşadığına inanılan çinli bir hekim.
-kararlı tepe ve zinde tepe = dikleşmiş penis. mücevher terası = klitoris. altın yarık ve yeşim damarlar = vulvanın önü ve arkası. muayene salonu = vulva dudakları.
*tarihte cinsellik, r. taanahill, dost y., ekim 2003 s.147
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder