kadından doğan insan az bir süre yaşar. gül gibi doğar ve başı koparılır

"tanrı'nın bizi bir burunla yaratmış olması ne kadar iyi," diyor voltaire candide'de, "yoksa gözlüklerimizi nereye takacaktık?" yine voltaire, "tanrı'nın insanı kendi imgesine göre yarattığı ileri sürülmektedir," diyor ve ekliyor: "insan tanrı'nın kendisiyle ilgili olarak da aynı şeyi yapmıştır."

gabriel marcel, "tanrı'dan söz ettiğimde , söz ettiğim tanrı değildir," diyor. çok şairane diil mi? en az marx'ın dini, "kalpsiz dünyanın kalbi" olarak tanımlaması denli şairane.

ve feuerbach: "yoksul insanın zengin bir tanrısı vardır," diyor filozof.

kitab-ı mukaddes'te şöyle yazıyor: "kadından doğan insan az bir süre yaşar. gül gibi doğar ve başı koparılır."

öte yandan tanrı'nın tek mazaretinin varolmaması olduğunu düşünen stendhal'a ne demeli?

eşi ayşe'ye sık sık, "ey pembe-beyaz kadın, ey hümeyra bana bir şeyler söyle de beni rahatla" diye seslenen peygamber muhammed'e allah üç şeyi sevdirmiştir: kadın, güzel koku ve gözünün nuru namaz.

o alçak, o vali... bu ülke...